lypQfM6. Dondurulmuş ve taze sebzeler ile meyveler arasında besin değeri bakımından farklılıklar olup olmadığı merak konusudur. Genel olarak taze ürünler hasattan sonraki saatler içinde besin değerini hızla kaybetmeye başlar. Örneğin taze ıspanak, 4 ° C’de buzdolabında saklandığında yedi gün içerisinde C vitamininin % 75’ini kaybeder. Sağlık uzmanlarının meyve ve sebze yememizi istemesinin en büyük sebeplerinden biri posa elde etmektir. Posa içeriği kolayca bozulmaz, bu da bekletilen taze sebzelerin vitamin seviyelerinin düşmesine rağmen hala değer taşıdığı anlamına SaklamaDondurulmak için seçilen sebze ve meyveler hasattan hemen sonra soldurulur ve dondurulur. Bunun anlamı meyve ve sebzelerin soldurma ya da haşlama işlemi başladığında hala yüksek bir besin değerine sahip olmalarıdır. Bozulmaya neden olan bakterileri etkisizleştirmek için gıdaların dondurulmadan önce haşlaması ya da şoklaması işlemi besin kaybına neden olur. Besin kaybı farklı sebzeler arasında önemli ölçüde Ürünlerdeki Antioksidan SeviyesiYakın tarihli bir İngiliz çalışmasında dondurulmuş ürünlerdeki antioksidan seviyelerinin taze meyve ve sebzelerde olduğundan daha yüksek olabileceği bulunmuştur. Bu oldukça şaşırtıcıdır çünkü insanlar genellikle antioksidan seviyelerinin taze sebzelerde her zaman daha yüksek olacağını düşünmektedir. Taze ürünlerden kaybolma eğiliminde olanlar C vitamini ve bazı B vitaminleri de dahil olmak üzere suda çözünen vitaminlerdir. En çok satın alınan meyve ve sebzeler üzerinde 40’tan fazla test içeren iki bağımsız çalışmada dondurulmuş gıdaların yüksek seviyelerde C vitamini, polifenoller, antosiyaninler, lutein ve beta karoten de dahil olmak üzere antioksidan tip bileşiklere sahip olduğu ve Dondurulmuş Sebzelerin Artı ve EksileriTaze Sebzeler*Tatları dondurulmuş olanlardan daha iyidir. *Dokusu daha iyidir. *Yeni toplanmış olarak satın alındıysa besin değeri güçlüdür. Dondurulmuş sebzeler *Besinler toplandıktan hemen sonra dondurulmalıdır. *Aylarca saklanabilir. *Mevsiminin dışındayken bile sebze ve meyve yemeyi sağlar. *Beslenmeye çeşitlilik katar. *Buz çözüldükten sonra sebzeler yumuşak bir dokuya sahiptir çünkü buz kristalleri bitkilerin hücre duvarlarına zarar bazı taze sebzelerle ve dondurulmuş muadilleriyle ilgili beslenme gerçeklerinin nasıl karşılaştırıldığına bakalımTaze ve Dondurulmuş BrokoliC vitamini sebzeler toplandıktan hemen sonra bozulmaya başlar. 1998 yılında yapılmış olan bir araştırmaya göre taze brokoli 20 ° C’de saklanırsa toplandıktan sonraki ilk 7 gün boyunca C vitamininin % 56’sını kaybeder. Aynı çalışmaya göre brokolinin buzdolabında 4 ° C’de saklanması aynı yedi günlük dönemde C vitamini kaybını neredeyse sıfıra indirebilir. 2000 yılında yayınlanan bir araştırma ise brokolilerin haşlanması ve daha sonra dondurulması sırasında C vitamininin yaklaşık % 50-55’ini kaybettiğini belirtmektedir. 1998 tarihli bir başka çalışma dondurulmuş brokolinin 12 ay boyunca -20°C de saklandığında C vitamini içeriğinin %10’unu kaybettiğini ve Dondurulmuş Yeşil FasulyeYeşil taze fasulye yedi gün boyunca 4 ° C’de saklandığında C vitamini içeriğinin % 77’sini kaybedebilir. 1999 tarihli bir çalışmaya göre fasulyeler buzdolabında 16 gün bekletilirse bu kayıp % 90 artacaktır. Buna karşılık taze fasulye haşlanma ve daha sonra donma sırasında C vitamininin yalnızca % 28’ini kaybeder. Taze veya dondurulmuş olsun taze fasulye iyi bir karoten kaynağıdır. Buharda haşlanmanın beta-karotenleri çok az yok ettiği veya hiç etmediği düşünülmektedir. Dondurma işleminin de taze fasulyenin beta karoten içeriği üzerinde önemli bir etkisi olmamaktadır. Taze fasulye buzdolabında saklandığında da beta-karoten kaybı azdır. 16 gün boyunca buzdolabında kaldığında ortalama kayıp % 10 ve Dondurulmuş IspanakDüzgün soğutulduğunda bile ıspanağın ince yaprakları kusursuz besin değerlerini çok hızlı kaybeder. Taze ıspanak mükemmel bir folat B 9 vitamini ya da folik asit kaynağıdır. Folat birçok kadının yetersiz kaldığı bir besin maddesidir ancak sebzeler toplandığı anda içerdiği folatını kaybetmeye başlar. Paketlenmiş ıspanaklardaki folatın 4 ° C’de, 8 günlük depolamadan sonra sadece % 53’ü korunur. Ispanak 10 ° C’de saklanırsa folat konsantrasyonu altı gün içinde % 23’e düşer. Buharla haşlandığında ve hasattan hemen sonra dondurulduğunda ıspanak folat içeriğinin çoğunu korur. Sadece taze ve donmuş ıspanağın folat konsantrasyonu karşılaştırılırsa ıspanağın doğrudan bir çiftçiden temin edilmediği sürece donmuş ıspanağın daha iyi bir seçenek olduğu sonucuna varılır ancak, ıspanaktaki diğer besin maddeleri karşılaştırılırsa dondurulmuş ürün tercih etmenin en iyi yol olduğu kesin değildir. Mesela taze ıspanak 4 ° C sıcaklıkta bir hafta boyunca soğutulduğunda C vitamininin % 75’ini kaybeder ancak ıspanak haşlanıp dondurulduğunda C vitamini kaybı neredeyse eşit olacaktır. Dondurulmuş ıspanak 12 ay boyunca –20 ° C’de saklanırsa içerdiği C vitamininin sadece % 30’unu Sonuç Nedir?Araştırmalar dondurulmuş taze sebzeler ve meyveler arasında önemli beslenme farklılıkları olduğunu göstermektedir ancak taze bir sebze mi yoksa donmuş muadilini mi seçmek gerekiyor diye sorulursa sebzenin toplanmasından bu yana ne kadar süre geçtiği tahmin edilmeli, ayrıca sebzenin ya da seçilecek meyvenin hangi vitaminleri ve mineralleri içerdiği de düşünülmelidir. Örneğin C vitamini buzdolabında depolamaya devam edilirse şoklama ve dondurma işlemine duyarlı Müşerref Özdaş
Haberler > Kışın Taze Taze Yiyebilin Diye Saksıda Yetişebilen 11 Sebze - 1615 Kendi sebze ve meyvenizi yetiştirmek için ille de bahçeye ihtiyacınız yada evinizin küçük bir köşesinde ektiğiniz sebzeleri yetiştirebilirsiniz. Bunu sadece saksıda değil plastik bir kapta da balkonunda yetiştirmeye elverişli olan sebzeleri sizler için derledik. 1. Minik arpacık soğanları toprağa ekerek taze soğan yetiştirebilirsiniz. Her mevsim rahatlıkla yetişen taze soğanı bahçede yetiştirebileceğiniz gibi, saksıda da yetiştirebilirsiniz. Saksıda yetişmesi en kolay sebzelerden biridir. Altı delinmiş yoğurt kabında bile yetişebilir. 2. Her toprakta her mevsim yetişebilen bir sebze Ispanak! Ispanak soğuğa karşı dayanaklı bir sebzedir ve ıspanak tohumu ekilerek yetiştirilir. Ispanağı ekerken tırmıkla toprağı düzleştirdikten sonra, tohumları toprağın üzerine serpiştirerek ekim yapabilirsiniz. 3. Vücuda sayısız faydası olan sarımsağı yetiştirmek için birkaç püf noktasına ihtiyacınız var. Taze sarımsak elde etmek için, bir top sarımsağın dişlerini ayırın ve ardından dişleri toprak dolu saksıda, aralıklarla açtığınız deliklere yerleştirin. Ektikten yaklaşık 10 gün sonra filizlenmeye başladığını göreceksiniz. Eğer daha derin bir kaba eker ve hemen koparmazsanız, her bir diş tam bir sarımsak topu olacaktır. 4. Sağlık deposu marul! Potasyum açısından zengin olan marul, tohumlar üst üste gelmeyecek şekilde ekilmelidir ve püskürtme yöntemi ile sulanmalıdır. 5. Saksıda Brüksel Lahanası yetiştirmeye ne dersin? C vitamini yönünden zengin olan Brüksel Lahanası yukarı doğru büyür ve kökleri çok yer kaplamaz. Bu yüzden minik saksılarda yetiştirmek için idealdir. 6. Taze tereler için sıcak yaz ayları dışındaki zamanları tercih etmelisiniz. Tere, toprak istekleri bakımından seçici bir bitki değildir. Tek yapmanız gereken tohumları ekip püskürtme yöntemi ile sulamak. 7. Havuç yetiştirmek için ihtiyacın olan şey Çakıllı toprak! Havuç, hafif çakıllı toprakta rahatlıkla büyür ve hızlıca olgunlaşır. Fazla büyük olmadığı için de geniş saksılara ihtiyacınız yoktur. Küçük saksılara ekip, pencere pervazına bile koyabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken en önemli şey toprağı sürekli nemli tutmaktır. 8. Sofralardan eksik etmediğimiz, yetişmesi uzun ama zahmetsiz bitki Maydanoz! Maydanozun çimlenmesi 20 veya 25 gün sürmektedir. Yuvarlak saksılar yerine kare veya dikdörtgen saksılar uygundur. Toprağının sürekli nemli tutulması gerekmektedir. 9. Roka yetiştirirken dikkat etmeniz gereken, tohumları geniş aralıklar ile ekmektedir. Roka için geniş aralıklar kullanırsanız, sere serpe büyüdüklerini göreceksiniz. Ayrıca ekim işlemini yaptıktan sonra ilk sulamayı delikli bir sulama kabı ile yapmanızda fayda var. Yağmur sulaması şeklinde yapacağınız sulama, toprak yüzeyinin su nedeniyle aşınmasını ve tohumların açığa çıkmasını engelleyecektir. 10. Tadına doyamadığımız Şeker Bezelyesi! Şeker bezelyesi kış aylarında çok kolay yetişen sebzeler arasındadır. Küçük bahçelerde ya da balkonlarda yetiştirilebilir. Sabah erken ya da akşam saatlerinde sulanması tavsiye edilir. 11. Mutfakta, içeceklerden tatlılara kadar her alanda kullandığımız baharat Biberiye! Biberiye fideleri saksılı olduğu için 12 ay dikebilirsiniz. Saksıya biberiye dikerken en az 9 litrelik bir saksı kullanmalıyız. Saksı içerisine konulacak toprak karışımının asgari %10'u toprak, geriye kalanı ise mümkünse kırmızı toprak olmalıdır.
TARIM ÜRÜNLERİ ve YETİŞME KOŞULLARI A. TAHILLAR Buğday Orta kuşakta yarı kurak iklim bölgelerinde yetişen ve ülkemizde en yaygın üretilen tarım ürünüdür. • İlkbahar döneminde filizlenmek ve büyümek için yağış, yaz döneminde ise olgunlaşmak için kurak ve sıcak bir ortam ister. • Kışların aşırı soğuk geçmediği yerlerde sonbaharda, Doğu Anadolu’nun soğuk yerlerinde ilkbaharda ekilir. • Akdeniz ve Ege kıyılarında Haziran ayında, İç Anadolu’da Temmuz’da, Doğu Anadolu’da Ağustos’ta hasat edilir. • Türkiye’de en fazla üretim İç Anadolu Bölgesi’nde yapılır. Konya, Ankara ve Adana ise il olarak ilk üç sırayı paylaşır. • Karadeniz kıyılarında yazların yağışlı geçmesinden, Doğu Anadolu’nun yüksek yerlerinde ise yazların serin geçmesinden dolayı üretilemez. Arpa Türkiye’de buğdaydan sonra en çok üretilen tahıl ürünüdür. Buğdaya göre, biraz daha soğuk ve kurak şartlarda ve nispeten mineral oranı az olan topraklarda yetişir. Buğdaya göre, daha kısa sürede olgunlaşır 80 - 90 gün Bu nedenle buğdayın yetişmediği Erzurum - Kars plâtolarında 2000 - 2200 m ye kadar yetişebilir. Üretim alanları genelde buğday ile paralellik gösterir. Türkiye üretiminin yarıya yakın kısmını İç Anadolu karşılar. Çavdar Tahıllar içerisinde soğuğa en dayanıklı olanıdır. Bu nedenle, buğday ve arpanın yetiştirilemediği serin ve yüksek yerlerde yetiştirilebilir. Ülkemizde en çok, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde üretilir. Yulaf Yulaf, sıcak ve kurak şartlarda üretildiği gibi, serin bölgelerde de yetişebilir. Daha çok bisküvi ve yem sanayiinde kullanılır. Ülkemizde daha çok İç Anadolu, Marmara ve Çukurova’da yetiştirilmektedir. Mısır Yaz döneminde yağış alan veya sulama yapılan sahalarda yetiştirilir. En uygun iklim, yaz yağışlarının olduğu Karadeniz iklimidir. Bu özelliğinden dolayı arpa ve buğday tarımından farklılık arzeder. Mısır, ülkemizde Karadeniz kıyı şeridinde, Marmara’nın kuzey kesimlerinde tabii olarak yaz yağışlarıyla yetişebilirken, bunun dışındaki Akdeniz, Ege ve diğer iç bölgelerde yazın sulamayla yetiştirilir. Son yıllarda, mısırın yem ve yağ sanayiinde kullanımının artmasıyla, özellikle Çukurova’da üretimi yaygınlaşmıştır. Bunun sonucunda da Akdeniz Bölgesi mısır üretiminde, Karadeniz Bölgesi’ni geçmiştir. Pirinç Çeltik Yetişme süresi boyunca yüksek nem ve sıcaklık isteği vardır. Türkiye’de üretim, genelde akarsu boylarında ve alüvyal ovalarda yaygındır. Yetişme döneminde çoğu zaman suyun içinde kalması gerektiğinden üretim zordur. En fazla, Edirne’de Meriç ve Ergene nehirlerinin kenarlarında, daha sonra Samsun, Çorum, Kastamonu, Adana, Diyarbakır gibi illerimizden geçen akarsu kenarlarında yetiştirilir. B. BAKLAGİLLER Mercimek Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde sıcak ve kurak iklim ister. Her türlü toprak koşullarına dayanıklıdır. Ülkemizde kırmızı mercimek en fazla Güneydoğu Anadolu’da %95, yeşil mercimek ise İç Anadolu Bölgesi’nde %75 üretilir. Nohut Yarı kurak iklim şartlarında yetişebilen nohut, en fazla İç Anadolu, Akdeniz, İç Ege ve Güneydoğu Anadolu’da üretilir. Baklagiller içerisinde en fazla üretim miktarına sahiptir. Fasulye Yüksekliği 2000 m yi aşmayan ve yaz döneminde sulanabilen tüm sahalarda yetiştirilir. En önemli yetişme alanları, kıyı bölgelerimizdeki ovalardır. Özellikle Çukurova ve Antalya ovaları ile Güney Marmara Bölümü’ndeki ovalarda fasulye tarımı yaygın olarak yapılır. İç bölgelerimizde ise, akarsu boylarındaki bahçelerde yetiştirilir. Yıllık fasulye üretimimiz 200 bin ton civarındadır. C. SANAYİ BİTKİLERİ Tütün Kıraç toprakları seven, yetişme döneminde nem ve yüksek sıcaklığa ihtiyacı olan bir bitkidir. Türkiye’nin genelinde iklim ve toprak yapısı tütün üretimine elverişlidir. Fakat, kalitesinin azalmaması için devlet ekim alanlarını belirlemekte ve kaliteye göre fiyatlandırma yapmaktadır. Bu yüzden üretimde yıllara göre dalgalanmalar azalmaktadır. Tütün üretiminin % 50'den fazlası Ege Bölgesi’ndeki Manisa, İzmir, Denizli, Muğla ve Uşak gibi illerde yapılır. Karadeniz Bölgesi’nde Samsun, Amasya, Tokat ve Sinop çevresinde, Güneydoğu Anadolu’da Diyarbakır, Siirt, Batman çevresinde, Marmara’da Balıkesir, Bursa çevresinde, Doğu Anadolu’da Malatya, Muş, Bitlis çevresinde de tütün üretimi yapılmaktadır. Pamuk Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde sıcak ve kurak iklim ister. Ürün verdiği dönemlerde tabandan sulanması gerekir. Bu dönemdeki yaz yağışları ürünün kalitesini düşürdüğü için Karadeniz kıyılarında yetiştirilemez. Ayrıca yüksek yaz sıcaklığı istediği için, iç bölgelerimizdeki üretimi Akdeniz ve Ege bölgeleri kadar gelişmemiştir. Pamuk, ülkemizde en fazla Kıyı Ege ovalarında, Çukurova, Hatay, ovalarında üretilir. Bir kısmı da Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki ovalarda üretilmektedir. Şekerpancarı Ülkemizde şekerpancarı üretimi, 1926 yılında Uşak ve Alpullu şeker fabrikalarının yapılmasıyla başlamıştır. Şekerpancarının fazla sıcaklık isteği yoktur. Ancak, yetişme ve ürün verme döneminde tabandan sulanması gerekir. Bu sebeple, üretim alanlarında mutlaka sulama imkânı gelişmiştir. Üretimi en fazla, İç Anadolu Bölgesi’nde yapılır. Daha sonra Orta Karadeniz, Marmara, Doğu Anadolu ve İç Ege çevresinde üretilir. Fazla yağıştan hoşlanmadığı için Karadeniz kıyılarında, aşırı sıcak ve kurak olan G. Doğu Anadolu’da ve yüksek gelir getiren ürünler bulunduğundan Ege ve Akdeniz kıyı ovalarında yetiştirilmemektedir. Çay Tropikal iklim bölgelerinin tarım ürünüdür. Nemli sıcak veya nemli ılıman iklim koşullarında tarımı yapılabilir. Türkiye’deki çay üretiminin tamamını Karadeniz Bölgesi karşılar. Doğu Karadeniz’de Rize çevresi en önemli çay üretim merkezidir. Artvin, Trabzon, Giresun ve Ordu illerinin yer yer 10 - 20 km içerilerekadar kışı şeridinde, 300 - 400m. yüksekliklere kadar çay tarım alanları oluşturulmuştur. Böylece çay tarım alanları genişlemiştir. Haşhaş Uyuşturucu yapımında kullanılmasından dolayı, devletin denetimi altında, sınırlı alanlarda ve az miktarda yetiştirilen bir bitkidir. Ekim döneminde 7 - 8°C, olgunlaşma döneminde 12 - 13°C sıcaklık isteği vardır. Kapsüllerinin toplandığı dönemler olan yaz mevsiminde yağış istemez. Ülkemizde üretim, İç Ege’deki Afyon, Kütahya, Uşak, Denizli illerinden elde edilir. Keten - Kenevir Tropikal bölgelerin bitkisi olan keten - kenevirin liflerinden keten kumaşı ve kot bezi yapılır. Ayrıca kenevir tohumundan, yağ çıkarımında faydalanılır. Keten - kenevirden uyuşturucu da yapıldığından devletin kontrolü vardır. Keten - kenevir üretimi daha çok, Batı Karadaniz’deki Kastamonu, Sinop ve Zonguldak çevresinde ve Marmara’da Kocaeli çevresinde yapılır. D. YAĞ BİTKİLERİ Zeytin Akdeniz ikliminin tabii bitkilerindendir. Yabani zeytinin Delice aşılanmasıyla kültür zeytini elde edilir. Soğuğa karşı duyarlı olduğundan, kışların ılık geçtiği ve don olaylarının görülmediği Akdeniz, Ege, Güney Marmara ile Karadeniz’in bazı kıyı kesimlerinde yetiştirilir. Ülkemizde zeytin en fazla Ege Bölgesi’nde % 60 üretilmektedir. Güney Marmara kıyıları Gemlik- Mudanya ile Akdeniz kıyıları ve Kilis çevresinde de yoğun olarak yetiştirilir. Ayçiçeği Yetişme döneminde yağış, olgunlaşma döneminde güneşli bir iklim ister. Olgunlaşma döneminde yağış istememesinden dolayı, Karadeniz Bölgesi’nin kıyı kesimlerinde yetiştirilemez. Diğer bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir. Ayçiçeği üretiminin % 70'e yakın kısmını Marmara Bölgesi’nde başta Tekirdağ ve Edirne olmak üzere Kırklareli, Balıkesir, Bursa illeri karşılar. Daha sonra, İç Anadolu Bölgesi ve Orta Karadeniz Bölümü gelir. Soya Fasulyesi Yağı insan beslenmesinde, unu ise yem olarak kullanılan soya, en çok Akdeniz Bölgesi’nde %90 üretilir. Yetişme devresi kısa olduğundan ikinci ürün olarak ekilir. Susam Ilıman iklim bölgelerinde tarımı yapılmaktadır. Türkiye’de Marmara, Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu gibi sıcak bölgelerde üretilir. Yerfıstığı Meyveleri toprak içinde olgunlaşır. Sıcak ve nemli iklim şartlarında ve gevşek topraklarda tarımı yapılır. Türkiye’de yerfıstığı üretiminin % 90'ını Akdeniz Bölgesi’ndeki Adana, Hatay, ve Mersin illeri karşılar. Ege ve Marmara ovalarında da üretilir. E. YEM BİTKİLERİ Yonca, yulaf, fiğ, burçak ve korunga gibi bitkilere yem bitkileri adı verilmektedir. Türkiye’de ahır hayvancılığının gelişmesi ve et üretiminin artmasında yem bitkilerinin ayrı bir önemi vardır. Çünkü ülkemizdeki çayır ve meralar yetersizdir. Yem bitkilerinden kuru ve yaş olarak istifade edilir. Daha çok Ege, Akdeniz ve Marmara bölgelerinde üretilen yem bitkileri, fabrikalarda işlenerek kullanıma hazır hale getirilir. Besi hayvancılığında kullanılır. F. SEBZECİLİK Türkiye’de hemen her tür sebze yetiştirilmektedir. Sebze tarımı, tahıllardan farklı olarak sulama isteyen ve yoğun emek harcanarak üretilen ürünlerdir. Ayrıca kışın seracılık sayesinde üretimi devam ettirilerek kesintiye uğramaz. Sebze üretiminde ilk sırayı Akdeniz Bölgesi alır. Bu bölgemizde kışlar ılık geçtiğinden seralarda kışın bile sebze üretilebilir. Ayrıca tarla sebzeleri de ilk önce bu bölgemizde üretilir. Turfanda sebzecilik ise, bir mevsim başı üretim faaliyetidir. Bazı sebze ve meyvelerin, açık hava koşullarında erkenden yetiştirilip pazarlanması esasına dayanır. İlkbaharın erken başladığı yörelerimizde, sebze ve meyveler erken olgunlaşırlar ve 30 - 40 gün önceden pazarlara sunulurlar. Bu üretim faaliyetine turfanda sebzecilik, bu sebzelere de turfanda sebze denir. G. MEYVELER Fındık Ilıman iklim bölgelerinin bitkisidir. Kış sıcaklığının 5 - 6°C, yaz sıcaklığının da 20 - 25°C olduğu ve yıllık 1000 - 1500 mm yağış alan, ılıman ve serin iklim bölgelerinde yetişir. Don olayı ve yaz kuraklığı verimi düşürür. Ülkemizde fındık tarımı, Karadeniz kıyılarında yaygındır. Özellikle Ordu, Giresun ve Trabzon illeri üretimin yarısından çoğunu sağlamaktadır. Daha sonra, Bolu ve Zonguldak illeri gelir. Karadeniz Bölgesi toplam üretimin % 80 den fazlasını karşılar. Marmara Bölgesi’nde de Sakarya ve İzmit çevresinde fındık üretimi yapılır. Turunçgiller Narenciye adı da verilen bu ürünler portakal, mandalina, limon, greyfurt ve turunçtan oluşur. Anavatanı Güneydoğu Asya’dır. Soğuğa karşı çok hassastırlar. Kışın sıcaklığın 0°C nin altına düşmediği bölgelerde yetişebilir. Ayrıca, yüksek sıcaklık ve bol su isteyen bir bitkidir. Bu özelliğinden dolayı turunçgil tarımı deniz kenarlarında yaygınlaşmıştır. Akdeniz Bölgesi’nin kıyı kesimi üretimin % 85'ini verir. Geri kalanı ise Ege kıyılarındaki Muğla, İzmir, Aydın illeri sağlar. Kışları ılık geçtiğinden bir miktar da Rize kıyılarında yetiştirilir. İncir Anavatanı Doğu Akdeniz kıyılarıdır. Kışların ılık, yazların sıcak geçtiği, yıllık yağışın 600 - 700 mm olduğu denizel iklimlerde rahatça yetişebilir. Soğuğa karşı hassas olduğundan iç bölgelerimizde fazla yetiştirilemez. İncir, en fazla Ege Bölgesi’ndeki Aydın ve İzmir çevresinde üretilir. %90 Bundan başka, az miktarda Akdeniz ve Karadeniz kıyıları ile, Güney Marmara ve G. Doğu Anadolu’da üretilir. Üzüm Kışın -40°C sıcaklığa kadar dayanır. Yazın sıcaklığa ve kuraklığa dayanıklı bir bitki olduğundan ülkemizde hemen her bölgede yetiştirilir. Yazların yağışlı geçmesinden dolayı Karadeniz kıyılarında ve Doğu Anadolu’nun sıcaklığı yetersiz yüksek yerlerinde yetiştirilemez. Üretim en fazla Ege Bölgesi’nde yapılmaktadır. G. Doğu Anadolu, İç Anadolu, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde de üretilir. Özellikle Ege Bölgesi’nde Manisa, İzmir, Denizli yörelerinde üretilen çekirdeksiz üzüm kurutularak önemli bir kısmı ihraç edilir. Üzüm, soğuğa ve kuraklığa dayanıklı olduğundan, ülkemizde elma ile birlikte en yaygın olan meyvedir. Elma Türkiye’de üzümle birlikte en çok yetiştirilen bir meyvedir. Çiçek açma döneminde düşük sıcaklıklardan etkilenir. Diğer dönemlerde -35°C ye kadar dayanabilir. Az kireçli ve derin topraklarda yüksek verim sağlar. Elma üretimi, İç Anadolu’daki Niğde, Nevşehir, Konya çevresinde, Orta Karadeniz’de Amasya çevresinde, Akdeniz’de Isparta, Antalya ve Burdur çevresinde yaygındır. Muz Tropikal bölge bitkisidir. Yetişmesi için yüksek sıcaklık ve bol nem gereklidir. Düşük sıcaklıklarda yetişemez ve don olayına karşı en hassas bitkidir. Türkiye’de, sadece Akdeniz Bölgesi’nde Antalya - Mersin arasındaki çok dar bir kıyı şeridinde tarımı yapılabilir. Antep fıstığı Dünya’nın oldukça sınırlı bölgelerinde yetişen ve meyvesi kuru yemiş olarak kullanılan bir bitkidir. Yaz kuraklığına ve sıcaklığına dayanıklı bir bitkidir. Ülkemizde en fazla Gazi Antep, Şanlı Urfa ve Siirt çevresinde üretilmektedir. Kayısı Ülkemizde karasal iklim bölgelerinin alçak yörelerinde yetiştirilmektedir. Kayısı üretimi en fazla Malatya, Elazığ, Konya, Ankara ve İzmir illerinde yapılır.
Türkiye’deki ekonomik faaliyetler nelerdir, Türkiye hangi ekonomik faaliyetleri yürütüyor, Türkiye’nin ekonomisini etkileyen faktörler nelerdir, Türkiye ekonomisine katkıda bulunan faaliyetler nelerdir, tarımın Türkiye ekonomisine sağladığı katkı, hayvancılığın Türkiye ekonomisine sağladığı katkı, turizmin Türkiye ekonomisine sağladığı katkı, sanayinin Türkiye ekonomisine sağladığı katkı Sektörünün Ekonomi için ÖnemiTarım, toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla çeşitli ürünler elde etme işine denir. Ülkemiz topraklarının % 36’sı tarım arazisi olarak kullanılır. Ülkemizde çalışan nüfusun yarısına yakını tarımla uğraşmaktadır. Bu yüzden tarım Türkiye ekonomisi için çok önemlidir. Cumhuriyetin ilk yıllarında tarım ülkemizde daha çok ilkel yöntemlerle yapılıyordu. Makine kullanımı, zararlı böcek ve bitkilerle mücadele, kaliteli tohum kullanımı ve sulama ülkemizde gelişmemişti. Sponsorlu Bağlantılar Bu yüzden tarımsal üretim oldukça azdı. Fakat daha sonra yapılan çalışmalar sayesinde tarımımızda önemli gelişmeler olmuştur. Ziraat fakültelerinin açılması, tarım makine ve aletlerinin üretilmesi, yapay gübre ve kaliteli tohum kullanımı ile sulamaya önem verilmesi bu gelişmeye neden olmuştur. Aynı zamanda Devlet Üretme Çiftlikleri, Ziraat Bankası, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin kurulması bu gelişmenin diğer nedenleridir. Bunların yanında GAP Güneydoğu Anadolu Projesi ta Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin toptan kalkınmasını amaçlayan çok önemli bir projedir. GAP sayesinde tarımsal üretimde büyük artışlar olmaya tarımı etkileyen bazı faktörler vardır. Bunların önemlilerini şöyle sıralayabiliriz; • Toprak bakımı Tarım faaliyetleri toprak üzerinde yapıldığı için toprak bakımı çok önemlidir. Toprak çapa, bel, pulluk ve saban gibi aletlerle havalandırılır. Bu olay toprağın verimini artırır. • Sulama Bütün tarım ürünlerinin suya ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaç yetiştirilen tarım ürününe göre değişir. Bu nedenle toprak uygun zamanlarda ve yeterince sulanmak zorundadır. • Gübreleme Toprağın besin ve mineral bakımından zenginleştirilmesidir. Gübre, yapay ve doğal gübre olarak iki kısma ayrılır. Hayvan dışkılarından olan gübreye doğal gübre denir. Değişik minerallerin birleştirilmesi ile elde edilen gübreye ise yapay gübre denir. Gübreleme tarım ürünlerinin verimini önemli oranda artırır. • Kaliteli tohum Tarım ürünlerinden daha fazla verim almak için mutlaka kaliteli tohum kullanmak Tarımı ve Tarla ÜrünlerimizÜlkemizdeki tarım alanlarının büyük kısmını tarlalar oluşturur. Tarlalar eğimli ve engebeli arazilerde olduğu gibi düz alanlarda da olabilmektedir. Tarlaların büyük kısmı her yıl ekilir. Bazıları ise bir yıl ekilip ertesi yıl boş bırakılır. Bu duruma nadas tarımı denir. Buradaki amaç mineral bakımından fakir olan toprağın bir yıl dinlenerek mineralce zenginleşmesidir. Tarlalarda ekilen tarım ürünlerini şu şekilde gruplara TahıllarTahıllar ülkemizde en fazla üretimi yapılan tarım ürünleridir. Ülkemizdeki ekim alanlarının büyük kısmı tahıllara ayrılmıştır. Tahıllar; buğday, arpa, mısır, pirinç, çavdar ve yulaf gibi tarım ürünlerinden oluşur. Buğday Ülkemizde en fazla üretilen ve tüketilen tarım ürünüdür. Çok yaygın bir ekim alanı vardır. Doğu Karadeniz Bölümü’nün kıyı kesimi ve yüksek yerler haricinde ülkemizin her yerinde yetiştirilir. Fakat en fazla İç Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilir. Ülkemizdeki buğdayın 1/3’ü bu bölgede üretilir. Buğday tarımı genellikle sulama ile yapılamaz. Bitkinin su ihtiyacı yağmurlardan karşılanır. Bu yüzden üretilen buğdayın miktarı yağışlara göre değişir. Aynı zamanda üretiminde yıllara göre büyük dalgalanmalar olur. Buğday en fazla ekmek yapımında kullanılır. Aynı zamanda unlu mamüller, bisküvi ve makarna yapımında da yaygın olarak buğday üretiminin coğrafi bölgelere dağılımıArpa Ülkemizde yaygın bir ekim alanı vardır. Buğdaydan sonra en fazla yetiştirilen tahıldır. En çok İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yetiştirilir. Buğdaya göre sıcağa ve soğuğa karşı daha dayanıklı olup, daha kısa sürede yetiştirilir. Bu yüzden buğdayın yetiştirilemediği yüksek yerlerde de yetiştirilebilir. En fazla hayvan yemi ve bira sanayisinde ham madde olarak kullanılır. Mısır Yetişme koşulları diğer tahıllardan farklıdır. Mısır, yaz yağışlarının ve sulama imkânlarının olduğu yerlerde rahatlıkla yetiştirilebilir. En fazla Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde yetiştirilir. Ülkemizdeki ekim alanı oldukça yaygındır. Karadeniz Bölgesi’nde halkın temel besin maddesi olarak kullanılır. Ayrıca mısırdan yemeklik yağ elde edilir. Bir kısmı da hayvan yemi olarak kullanılır. Pirinç Pirinç, çeltik bitkisinden elde edilen üründür. Çeltik hasat edildikten sonra kabukları ayıklanarak pirinç elde edilmiş olur. Çeltiğin tarımı su içinde yapılır. Tarımı için en uygun alanlar akarsu kenarlarındaki düzlükler ve sulanabilen ovalardır. En fazla Edirne, Samsun, Çorum, Kastamonu, Hatay ve Diyarbakır gibi illerde yetiştirilir. Önemli bir besin maddesi olan pirinç üretimi ülkemiz tüketimini karşılayamaz. Ülkemizde yetiştirilen diğer tahıl ürünleri ise çavdar, yulaf ve darıdır. Bu ürünler çok geniş ekim alanlarına sahip değillerdir. Genellikle hayvan yemi olarak kullanılırlar. Tarla tarımında tahıllardan başka sanayi bitkileri de Sanayi BitkileriDoğrudan tüketilmeyip fabrikalarda ham madde olarak kullanılan ürünlerdir. Ülkemizde yetiştirilen başlıca sanayî bitkileri, pamuk, tütün, şeker pancarı, haşhaş, ayçiçeği ve zeytindir. Pamuk Yetişme döneminde bol su isteyen ve verimli alüvyal ovaları seven bir bitkidir. Hasat zamanında ise yüksek bir sıcaklığa ihtiyaç duyar. Bu dönemin oldukça kurak geçmesi gerekmektedir. Yaz yağışları pamuk üretimine zarar verir. En fazla Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yetiştirilir. Pamuk, dokuma sanayisinin ham maddesidir. Çekirdeğinden elde edilen yağ ise margarin üretiminde kullanılır. Ülkemizde pamuk üretimi oldukça fazladır. Ayrıca pamuk ve pamuklu dokuma ürünleri ülkemiz ihracatında önemli bir yer tutar. Tütün Yetişme döneminde bol su ister. Olgunlaşma ve hasat döneminde ise yüksek sıcaklık ister. Ülkemizde en çok Ege Bölgesi’nde yetiştirilir. Daha sonra Güneydoğu, Karadeniz ve Marmara bölgeleri gelir. Tütün, sigara gibi sağlığa zararlı olan dumanlı içeceklerin ham maddesidir. Ülkemizde devlet denetiminde yetiştirilmektedir. Sponsorlu Bağlantılar Yurdumuzda tütün üretiminin coğrafi bölgelere dağılımıŞeker pancarı Kıyı bölgelerimiz dışında ülkemizin her yerinde rahatlıkla yetiştirilmektedir. Yağışların yeterli olmadığı yerlerde sulamalı olarak yetiştirilebilir. Büyük kısmı İç Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilir. Daha sonra Karadeniz ve Marmara bölgeleri gelir. Şekerin ham maddesidir. Ayrıca posası hayvan yemi olarak kullanılır. Bu yüzden şeker fabrikalarının çevresinde büyükbaş hayvancılık şeker pancarı üretiminin coğrafi bölgelere dağılımıAyçiçeği Ülkemizin her yerinde yetişme imkânı vardır. Fakat büyük kısmı Marmara Bölgesi’nde yetiştirilir. Yaz yağışlarından olumsuz etkilenir. Yağışın yetersiz olduğu yerlerde sulama ile yetiştirilebilir. Bitkisel yağ üretiminde kullanılır. Ülkemizdeki bitkisel yağ üretiminin yarıya yakını ayçiçeğinden elde ayçiçeği üretiminin coğrafi bölgelere dağılımıZeytin Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerdeki eğimli arazilerde rahatlıkla yetiştirilebilir. Bu yüzden en fazla Ege Bölgesi’nde yetiştirilir. Daha sonra Marmara ve Akdeniz bölgeleri gelir. Akdeniz Bölgesi’nde az yetiştirilmesinin nedeni; daha fazla gelir getiren ürünlerin ekilmesidir. Ülkemiz Dünya’nın önde gelen zeytin üreticisi ülkeleri arasındadır. Sert çekirdekli meyvelerdendir. Sofralık zeytin olarak tüketildiği gibi yağ üretiminde de kullanılır. Ayrıca sabun üretiminde de kullanılır. Haşhaş Uyuşturucu madde elde edildiği için devlet denetiminde yetiştirilir. Aynı zamanda ilâç yapımında ve yemeklik malzeme olarak kullanılır. En fazla Ege Bölgesi’nde BaklagillerFasulye, nohut, bakla, mercimek ve bezelye gibi bitkiler baklagilleri oluşturur. Proteince zengin olan baklagiller genellikle kuru olarak tüketilirler. Ülkemizin her bölgesinde yetiştirilmektedir. İç Anadolu Bölgesi baklagil üretiminde ilk Sponsorlu Bağlantılar Bahçe Tarımı ve Bahçe ÜrünlerimizBahçe tarımı, genellikle yerleşim merkezlerinin yakınında bulunan bahçelerde yapılır. Sulamalı olarak küçük tarım aletleri ile tarımı yapılır. Ülkemizde tarımı yapılan başlıca bahçe bitkileri şunlardır; Çay Ülkemizdeki en uygun yetişme alanını Doğu Karadeniz Bölümü’nün kıyı kesiminde bulmuştur. Burada üretilen çay ülkemiz ihtiyacını karşılar. Çay üretimi için bol yağış ve eğimli yamaçlar gereklidir. Çay bitkisi metre boyunda çok yıllık bir ağaççıktır. Bu ağaççıkların sürgünleri kesilir. Daha sonra fabrikalarda işlenerek çay elde edilmiş olur. Sebzeler Farklı iklim tiplerinin görüldüğü ülkemizde birçok sebze türü yetiştirilmektedir. Sebzeler genellikle taze olarak iç piyasada tüketilir. Bu yüzden iç ticaretimizde önemli bir yeri vardır. Ekim alanları oldukça yaygındır. Sebze üretiminin en fazla olduğu yer Akdeniz Bölgesi’dir. Bu bölgeyi Ege ve Marmara bölgeleri takip eder. Sebzelerin en az yetiştirildiği yer ise iklim koşulları elverişsiz olduğu için Doğu Anadolu Bölgesi’dir. Sebzelerin büyük kısmı yaz mevsiminde yetiştirilir. Bunların en önemlileri patlıcan, domates, biber, bamya ve salatalıktır. Ispanak, lahana, pırasa gibi sebzeler ise kış mevsiminde yetiştirilir. Ülkemizde en fazla soğan, patates ve domates yetiştirilir. Meyveler Ülkemiz iklimi uygun olduğu için dünyadaki meyve türlerinin büyük kısmını yetiştirebiliriz. Ülkemiz tarımında önemli bir yeri olan meyveler beslenmemiz için de çok önemlidir. Meyvelerin bir bölümünün ihracatımızda da önemli bir yeri vardır. Meyveleri yaz meyveleri ve kış meyveleri diye iki gruba ayırabiliriz. Yaz meyveleri üzüm, kayısı, şeftali ve kiraz gibi meyvelerdir. Kış meyveleri ise portakal, mandalina, greyfurt ve ayva gibi meyvelerdir. Bazı önemli meyvelerimiz şunlardır; ÜzümÜlkemizde çok yaygın bir ekim alanı vardır. Her bölgemizde yetiştirilebilir. Ama en çok Ege Bölgesi’nde yetiştirilir. Üretimimizin yarıya yakınını bu bölge sağlar. Çok yıllık bir bitki olan üzümün bitkisine üzüm asması veya üzüm çubuğu denilmektedir. Üzüm çubuklarının ekili olduğu yere bağ denir. Üzüm tarımına ise bağcılık denir. Yaş ve kuru olarak tüketildiği gibi içki yapımında da kullanılır. Turunçgiller Turunçgiller portakal, limon, mandalina, greyfurt ve turunç meyvelerinin genel adıdır. Kış sıcaklıklarının fazla olduğu ve don olaylarının görülmediği yerlerde yetiştirilirler. Büyük kısmı Akdeniz Bölgesi’nde yetiştirilir. Bir kısmı Ege Bölgesi’nde çok azı da Doğu Karadeniz kıyılarında yetiştirilir. Fındık Fındığın ana vatanı Karadeniz kıyılarıdır. En fazla yetiştirildiği iller; Giresun, Ordu, Trabzon ve Adapazarı’dır. Ülkemiz hem fındık üretiminde hem de kalitesinde dünyada birinci sıradadır. Bu yüzden ekonomimiz için çok önemli bir üründür. Büyük kısmı yurt dışına satılır. Çerez olarak tüketildiği gibi yağ da elde edilir. İncir Soğuğa dayanıksızdır. Bu yüzden kışların ılık geçtiği yerlerde yetiştirilir. En fazla Ege Bölgesi’nde daha sonda Akdeniz, Marmara ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yetiştirilir. İncir taze ve kuru olarak tüketilebilir. Kuru incir ihracatımız gelişmiştir. Elma Düşük sıcaklıklardan etkilenmeyen bir meyvedir. Bu yüzden ülkemizde yaygın bir ekim alanı vardır. Birçok yöremizde rahatlıkla yetiştirilebilir. En fazla İç Anadolu Bölgesi’nde üretilir. Genellikle taze olarak tüketilir. Diğer meyveler Yukarıdakilerden başka kavun, karpuz, kiraz, şeftali, kayısı,vişne, armut, dut, erik, muz, ayva, ceviz, badem, antep fıstığı gibi birçok meyve ülkemizde yetiştirilir. Ülkemizde son yıllarda turfanda sebze ve meyve üretimi gelişmiştir. Bu sebze ve meyveler cam ve plâstik mekanlarda sağlanan uygun yetişme ortamında üretilirler. Buna seracılık denilmektedir. Bu tarım faaliyetinde kış mevsiminin soğuklarından korunarak üretim yapılır. Seracılık en fazla Akdeniz Bölgesi’nde daha sonra ise Ege Bölgesi’nde Sektörünün Ekonomi için ÖnemiHayvancılık; evcil hayvanları besleme, onların ürünlerinden ve gücünden yararlanma işidir. Kırsal bölgelerde tarımdan sonra halkın en önemli geçim kaynağıdır. Ülkemizde hayvancılık otlak mera ve ahır hayvancılığı şeklinde yapılmaktadır. Hayvanların meralardaki otları yiyerek beslenmesi sonucunda yapılan hayvancılık türüne mera otlak hayvancılığı denir. Hayvanların ahırlarda genellikle yapay yemlerle beslenmesine de besi hayvancılığı denir. Besi hayvancılığı ülkemizde giderek yaygınlaşmaktadır. Besi hayvancılığı en fazla Marmara Bölgesi’nde gelişmiştir. Ülkemizde farklı iklim özelliklerinin görülmesi hayvancılık türlerinin de çeşitli olmasını sağlamıştır. Bu hayvancılık türlerinin bazıları şunlardır; Büyükbaş Hayvancılık Bu hayvancılık grubuna inek, öküz, manda, at, eşek, katır ve deve girmektedir. Ülkemizde yaz yağışlarının fazla olduğu yerlerde gelişmiştir. Doğu Karadeniz Bölümü ile Erzurum-Kars Bölümü bu yerlerin başında gelir. Buralarda yaz mevsimi yağışlı geçtiği için gür otlaklar yetişir. Aynı zamanda buralarda tarım alanları azdır. Bu yüzden büyükbaş hayvancılık gelişmiştir. Sponsorlu Bağlantılar Yurdumuzda beslenen büyükbaş hayvanların coğrafî bölgelere dağılımıKüçükbaş Hayvancılık Küçükbaş hayvancılık grubuna; koyun ve keçi girmektedir. Bu hayvanlardan koyun daha çok beslenir. Ülkemizdeki yer şekilleri ve bitki örtüsü küçükbaş hayvancılık için oldukça uygundur. Ülkemizdeki geniş bozkır alanlarında karaman, kıvırcık ve dağlıç gibi koyun cinsleri yetiştirilir. Koyun en fazla Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yetiştirilir. Koyunlardan et ve süt elde edilmesi dışında yünlü dokuma sanayisinde de ham madde olarak yararlanılır. Küçükbaş hayvanlar arasında koyundan sonra tiftik keçisi yetiştirilir. En fazla İç Anadolu Bölgesi’nde özellikle de Ankara çevresinde yetiştirilir. Bu keçilerden elde edilen tiftik dokumacılıkta kullanılan çok değerli bir ham maddedir. Diğer bir keçi türü olan kıl keçisi de en çok dağlık alanlarda yetiştirilir. Fakat ormanlara zarar verdikleri için son yıllarda sayıları oldukça beslenen koyunların coğrafî bölgelere dağılımıKümes Hayvancılığı Tavuk, kaz, ördek, hindi gibi hayvanlara kümes hayvanı denir. Kümes hayvanlarının etinden ve yumurtasından yararlanılır. Beslenmemizde önemli bir yeri vardır. Son yıllarda beyaz et tüketiminin artması ile kümes hayvancılığı gelişmiştir. Bunda modern tavuk çiftliklerinin kurulmasının da etkisi vardır. Kümes hayvancılığı nüfusu kalabalık olan büyük şehirlerin çevrelerinde çok gelişmiştir. İpek Böcekçiliği Dut yaprağını yiyen bir tırtılın kozasından elde edilen ipek, ipekli dokuma sanayisinin ham maddesidir. İpek böcekçiliği en fazla Güney Marmara Bölümü’nde gelişmiştir. Özellikle Bursa ili en çok gelişen yerdir. Arıcılık; Ülkemizde yaygın olarak yapılır. Çünkü ülkemizde farklı bitki türleri bulunmaktadır. Bitki örtüsündeki çeşitlilik arıcılık için çok önemlidir. Arıcılık ülkemizin her bölgesinde yapılmaktadır. Ege ve Karadeniz bölgeleri ilk sırada ve Orman Ürünlerinin Ekonomi için ÖnemiSu ÜrünleriÜlkemizin üç tarafı denizlerle çevrilidir. Aynı zamanda çok sayıda akarsu ve gölleriyle birlikte ülkemiz su ürünleri için uygun özelliklere sahiptir. Fakat üretimimiz yetersizdir. Balık en çok avlanan ve tüketilen su ürünüdür. Balıkların en çok avlandığı denizimiz Karadeniz’dir. Daha sonra boğazlar gelir. Marmara, Ege ve Akdeniz kıyılarında da balıkçılık yapılır. Denizlerimizden en fazla; hamsi, istavrit, palamut, uskumru, lüfer ve barbunya gibi balıklar avlanır. Tutulan balıkların bir kısmı akarsulardan bir kısmı da baraj ve göllerden elde edilir. Buna tatlı su balıkçılığı denir. Aynı zamanda akarsu kenarlarında insanlar tarafından kurulan çiftliklerden de balık üretimi yapılır. En fazla sazan ve alabalık tutulmaktadır. Tatlı su balıkçılığına kültür balıkçılığı da denilmektedir. Balıkçılığımızın sorunları arasında; Denizlerimizdeki balık potansiyelinin az olması, kıyılarımızın kirli olması, balıkçılık filomuzun yetersiz olması, zararlı yöntemlerle avlanma, yasak avlanma gibi nedenler gösterilebilir. Denizlerimizden midye, kerevit, ıstakoz, ahtapot, karides, kalamar gibi su ürünleri de elde edilir. Ayrıca inci, mercan, sedef ve sünger avcılığı da ÜrünleriOrmanlar, ülkemizin doğal güzellik ve ham madde kaynağıdır. Ülkemiz topraklarının 1/4’ü ormanlarla kaplıdır. Bu oran yıllar önce daha fazla iken, ormanlar tarih boyunca tahrip olarak şimdiki halini almıştır. Ormanlar genellikle kıyı bölgelerimizde toplanmıştır. Ülkemiz ormanlarının büyük kısmı Karadeniz ve Akdeniz bölgelerine aittir. İç bölgelere doğru gidildikçe yağışlar azaldığı için orman alanları da azalmaktadır. Sponsorlu Bağlantılar Orman ürünlerinin başında kereste ve yakacak odun gelir. Kereste birçok sanayi kolunun ham maddesi durumundadır. Kâğıt, mukavva, parke, sunta ve kontraplâk üretimi keresteden yapılmaktadır. Ayrıca kapı, pencere, masa, sıra yapımında, telefon ve telgraf direkleri yapımında kereste kullanılmaktadır. Aynı zamanda ahşap ev yapımında da kullanılır. Diğer orman ürünleri ise sığla yağı, reçine, keçi boynuzu, ıhlamur ve çam kozalağıdır. Ülkemiz için çok önemli olan ormanları korumak önemli görevlerimizdendir. Ormanlarımızın tahrip edilmesini önlememiz gerekmektedir. Bunun için ormanların çok iyi korunarak yangınların azaltılması ve Maden Kaynaklarının Ekonomi için ÖnemiMadenlerYer altından çıkarılan ve ekonomik değeri olan maddelerdir. Yer altında ham olarak bulanan maddeler işlenerek yabancı maddelerden ayrılır. Daha sonra kullanıma sunulur. Her maden farklı şekillerde ve farklı sanayi kollarında kullanılır. Ülkemizde maden çeşidi fazla olduğu hâlde miktarları yeterli değildir. Cumhuriyet döneminde yer altı kaynaklarımız araştırılmaya başlanmıştır. Bu araştırma için Etibank ve Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü kurulmuştur. Ülkemizde çıkarılan başlıca madenler şunlardır; Demir Demir, bütün sanayi dallarının en önemli ham maddesidir. Demirin geniş bir kullanım alanı vardır. Demir, en çok Sivas-Malatya arasındaki Divriği, Hasan Çelebi ve Hekimhan’da çıkarılmaktadır. Buralardan çıkarılan demir, demir çelik sanayisinde kullanılır. Bakır Kolay işlenebilen yumuşak bir madendir. Başta elektrik ve elektronik eşya olmak üzere birçok alanda kullanılır. Küre Kastamonu, Murgul Artvin ve Rize’den çıkarılmaktadır. Krom Ülkemizde en çok bulunan madenlerdendir. Demir çelik sanayisinde ham madde olarak kullanılır. En fazla; Fethiye, Köyceğiz Muğla ve Elazığ’da çıkarılır. Bor Mineralleri Jet ve roket yakıtı ve cam elyafı ile porselen ve cam üretiminde kullanılır. Ülkemiz, bor minerallerinin dünyada en fazla olduğu yerdir. Kırka Eskişehir, Emet Kütahya ve Balıkesir’de çıkarılmaktadır. Ülkemizde ayrıca boksit, cıva, kükürt, antimon, manganez, fosfat, çinko, mermer, tuz, altın ve gümüş gibi madenler de KaynaklarıÜlkemizde sanayileşme ve kentleşme ile birlikte enerji ihtiyacı artmış ve birçok enerji kaynağı kullanılır duruma gelmiştir. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz; Linyit Ülkemizde yaygın olarak bulunur. Çıkarılan linyitler genellikle termik santrallerde elektrik üretimi için kullanılır. Bu yüzden termik santrallerimizin büyük kısmı linyit yataklarının yakınına kurulmuştur. Afşin-Elbistan Kahraman Maraş, Yatağan Muğla, Soma Manisa, Tavşanlı, Simav, Emet, Tunçbilek Kütahya, Çeltek Amasya ve Çayırhan Ankara en çok çıkarıldığı yerlerdir. Taş kömürü Demir çelik sanayisinde kullanılır. Zonguldak ve çevresinde çıkarılır. Üretimimiz ihtiyacımızı karşılayamaz. Petrol Bütün ülkeler için çok önemli bir enerji kaynağıdır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Batman, Siirt ve Diyarbakır çevrelerinde çıkarılmaktadır. Üretimimiz tüketimimizin ancak 1/7 sini karşılar. Geri kalanını satın alırız. Yer altından çıkarılan petrol, petrol arıtma tesislerinde rafineri işlenerek kullanılır hale getirilir. Ülkemizde Batman, Ataş Mersin, Aliağa İzmir, İpraş İzmit ve Orta Anadolu Kırıkkale olmak üzere beş ayrı rafineri bulunur. Doğal gaz Yer kabuğunda bulunan boşluklarda yer alan gaz kümeleridir. Yakıt olarak kullanılmaktadır. Hava kirliliğini azalttığı için tercih edilen bir yakıttır. Büyük şehirlerimizde yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Genellikle yurt dışından ithal ederiz. Ülkemizde sadece Hamitabat Kırklareli’ta bulunur. Su gücü Buna hidrolik enerji de denir. Su gücünden faydalanarak üretilen elektrik enerjisidir. Barajlardan elde edilir. Ülkemizde birçok barajdan Atatürk, Keban, Karakaya, Hirfanlı gibi elektrik üretimi yapılmaktadır. Ülkemizde çok sayıda akarsu olduğu için su gücü oldukça fazladır. Jeotermal enerji Yer altından çıkarılan sıcak su ve su buharından elde edilen enerjidir. Ucuz ve çevreye zarar vermeyen bir enerji kaynağıdır. İlk işletmeye açılan kuyu, Sarayköy Denizli’dedir. Atom enerjisi Buna nükleer enerji de denir. Atom çekirdeğinden elde edilir. Ülkemizde henüz bu enerji kullanılmamaktadır. Güneş enerjisi Hiç tükenmeyen çevre dostu ve ucuz bir enerji kaynağıdır. Ülkemizde kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. En fazla Akdeniz ve Ege bölgelerinde Sektörünün Ekonomi için ÖnemiHam maddelerin işlenerek mamül madde haline getirilmesine sanayi denir. Ham maddeler yer kabuğunun değişik katmanlarından, sulardan, bitkilerden ve hayvanlardan elde edilir. Sanayinin kurulması için gerekli olan şartlar; Ham madde, enerji, sermaye, iş gücü, ulaşım ve pazarlamadır. Ülkemizde en çok sermaye sıkıntısı çekilmektedir. Diğer koşullar ülkemizde sanayinin gelişmesi için uygundur. Ülkemizdeki sanayi tesisleri bazı yerlerde yoğunluk kazanmıştır. Buralar İstanbul-Adapazarı arası, İzmir çevresi ve Adana – Mersin arasıdır. Ayrıca Bursa, Ankara, Karabük, Karadeniz Ereğli, İskenderun, Kırıkkale, Gazi Antep ve Kayseri de sanayinin gelişmiş olduğu diğer kentler olarak ortaya çıkar. Ülkemizde çeşitli sanayi kolları vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz; Besin Sanayii Bu sanayiinin ham maddeleri, tarımsal ve hayvansal ürünlerdir. Ülkemizin her tarafında yaygın olan bir sanayi koludur. Konservecilik besin sanayimizin bir dalıdır. En fazla Marmara ve Ege bölgelerinde gelişmiştir. Birçok ilimizde meyve suyu fabrikaları, konserve fabrikaları ve et kombinaları kurulmuştur. Yağ üretimi, besin sanayii içinde önemli bir yer tutar. En fazla zeytin yağı ve ayçiçek yağı üretimi yapılır. Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yağ üretimi yoğun olarak yapılır. Hayvancılığın yoğun olduğu yerlerde ise tereyağı ve peynir üretimi yapılır. Şeker fabrikaları ise iç bölgelerimizde yoğundur. Türkiye’de ilk şeker fabrikası Uşak’ta kurulmuştur. Dokuma Sanayii Ülkemizde en fazla gelişen sanayi kollarından biridir. Pamuklu dokuma, yünlü dokuma, ipekli dokuma ve halıcılık gibi bölümleri vardır. Pamuklu dokuma fabrikaları Adana, İzmir, Aydın, Nazilli, Kayseri, İstanbul ve Bursa’da yoğunlaşmıştır. Yünlü do¬kuma fabrikaları ise İstanbul, Bursa, İzmir, Hereke ve Uşak’ta yoğunlaşmıştır. İpekli dokumanın merkezi ise Bursa’dır. Halı ve kilim dokumacılığı ise İç Batı Anadolu Bölümü ve İç Anadolu Bölgesi’nde gelişmiştir. Deri Sanayii Bu sanayi dalında ayakkabı, çanta ve giyim eşyaları yapımı başta gelir. Deri giyim eşyalarımız yurt dışında kolay alıcı bulmaktadır. Hazır giyim sanayi de çok gelişmiş bir sanayi koludur. Maden Sanayii Madenlerin çıkarılması, ayıklanması ve işlenmesi faaliyetleridir. Maden ocaklarının çevresinde gelişmiştir. En yaygın olanı demir çelik fabrikalarıdır. İlk demir çelik fabrikası Karabük’te kurulmuştur. Daha sonra Karadeniz Ereğlisi, İskenderun ve Kırıkkale’deki fabrikalar kurulmuştur. Samsun’ da bakır işleme, Seydişehir’de alüminyum, Elazığ’da ise ferro krom tesisleri yer alır. Otomotiv Sanayii Günlük hayatımızda önemli bir yeri olan otomobil, otobüs, kamyon gibi araçları içine alır. Çok gelişen bir sanayi koludur. En fazla Bursa, İstanbul, İzmit ve İzmir’de gelişmiştir. Yurt dışından ithalatımız oldukça fazladır. Kimya Sanayii En önemli dalı petrol arıtmadır. Daha sonra kağıt, ilâç, gübre, sabun tozu ve deterjan gelir. Petrol arıtma tesisleri İzmit, İzmir, İskenderun, Kırıkkale ve Batman’da bulunur. İlâç fabrikalarının büyük kısmı İstanbul’da yer alır. Kâğıt ise, İzmit, Dalaman Muğla, Çaycuma Zonguldak, Giresun, Taşucu Mersin’nda yer alır. Diğer Sanayi Kolları Birçok kentimizde çimento fabrikaları kurulmuştur. Cam fabrikaları ise İstanbul çevresinde bulunur. Ülke savunması için önemli olan uçak sanayii Ankara’da gelişmiştir. Gemi sanayii ise İstanbul ve Gölcük’te yer alır. Bunlardan başka mobilya, porselen, tuğla, kiremit gibi birçok sanayi dalı da ülkemizde bulunmaktadır. Sponsorlu Bağlantılar Ulaşım Sektörünün Ekonomi için ÖnemiYolcu, yük ve haberlerin bir yerden başka bir yerlere aktarılmasıdır. Sanayi, ticaret, tarım ve turizmin gelişmesi, ulaşımın gelişmiş olmasına bağlıdır. Dört farklı ulaşım sistemi başlıca kara ve deniz yollarıKara yolu ulaşımı; Ülkemizde gelişmiş bir kara yolu ulaşımı vardır. Ülkemizdeki kara yolu ulaşımını dağların uzanış doğrultusu ve iklim özellikleri etkilemektedir. Dağların uzanışı kıyı ile iç kesimler arasındaki ulaşımı zorlaştırmıştır. Olumsuz iklim şartları ise özellikle Doğu Anadolu Bölgesi’nde ulaşımı etkilemektedir. Sel, heyelân, çığ ve buzlanma gibi doğal afetler ulaşımı olumsuz etkiler. En işlek kara yolu; Edirne – İstanbul – Ankara – Adana ve İskenderun arasındadır. Büyük kentleri birbirine bağlayan kara yolları da oldukça yoğundur. Kara yolu ulaşımının en önemli sorunu trafik kazalarıdır. Demir yolu ulaşımı; Trenlerle yapılan ulaşımdır. Demir yolları daha çok yük taşımacılığında kullanılır. Yolcu taşımacılığında ise kara yollarından sonra ikinci sırada gelir. Demir yollarımızın uzunluğu yeterli değildir. Ankara, Eskişehir, Adapazarı ve Sivas’ta lokomotif, vagon yapım ve bakım tesisleri vardır. Deniz yolu ulaşımı; Liman ve iskeleler arasında yapılan yük ve yolcu taşımacılığını kapsar. Deniz ulaşımında binlerce ton ağırlığında yükler taşındığı için ucuz bir ulaşım sistemidir. Ayrıca kara ve demir yolu gibi bakım ve yapım çalışmalarına ihtiyaç yoktur. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen deniz yolu ulaşımı gelişmemiştir. En büyük limanlarımız İstanbul, İzmir ve Mersin’dedir. Ayrıca Trabzon, Samsun, Antalya ve İskenderun limanları da çok önemlidir. Hava yolu ulaşımı; Uçaklarla yapılan yolcu ve yük taşımacılığıdır. Hızlı bir ulaşım sistemidir. Bu yüzden uzak mesafeli yolculuklar için çok önemlidir. Fakat ülkemizde yeterince gelişmemiştir. Ülkemizdeki en işlek hava alanları; İstanbul’daki Atatürk, Ankara’daki Esenboğa ve İzmir’deki Adnan Menderes’tir. Akdeniz ve Ege kıyılarında turistik merkezlerdeki Bodrum, Dalaman, Çeşme hava alanları ise yaz mevsiminde çok yoğundur. Olumsuz hava koşulları hava yolu ulaşımını çok fazla Sektörünün Ekonomi için ÖnemiPara kazanmak için yapılan alım satım işlerine ticaret denir. Ticaret, iç ticaret ve dış ticaret olmak üzere iki kısma ayrılır. İç ticaret Ülke sınırları içinde yapılan ticarete denir. Ülkemizdeki iç ticaret oldukça canlıdır. Bu duruma bölgelerimizin tarım, hayvancılık, madencilik, sanayi ve turizm açısından farklı özellikte olmaları en çok etki eder. Nüfus dağılışının farklı olması da iç ticareti canlandırır. Her bölgede yapılan farklı ekonomik faaliyetler iç ticaretin canlılığını artırır. Dış ticaret Ülkeler arasında yapılan ticarettir. Ülkelerin ürettikleri ürünlerin farklı olması dış ticarete etki etmektedir. Dış ülkelere sattığımız başlıca mallar; tekstil ve konfeksiyon ürünleri, elektrikli ev aletleri, lâstik, çeşitli tarım ürünleri, canlı hayvan, hayvansal ürünler, bitkisel yağlar ve çeşitli madenlerdir. Satın aldığımız mallar ise; petrol, çeşitli makineler, otomobil, kimyasal maddeler, ilaç ve elektronik aletlerdir. Ticaret yaptığımız ülkeler arasında Avrupa Birliği ülkeleri başta gelir. En fazla Almanya ile ticaret yapmaktayız. Orta Doğu ülkelerinden İran ve Suudi Arabistan’da dış ticaretimiz için önemlidir. Dış ticaretimizde ABD, Rusya Federasyonu ve Japonya’da önemli yer tutar. Ayrıca Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile olan ticaretimiz de hızla ticaretimizin gelişme grafiğinde, cumhuriyetten sonra hızlı bir artış olduğu Sektörünün Ekonomi için Önemiİnsanların görme, tanıma, dinlenme, eğitim, spor, tedavi ve kutsal yerleri ziyaret etmek amacıyla yaptıkları gezilere turizm denir. Bu gezilere katılanlara ise turist denir. Teknoloji ve sanayinin gelişmesi ile beraber çok yoğun çalışan insanlar, tatillerinde iyice dinlenmek istemektedirler. Bunun için de kendi ülkelerindeki ya da başka ülkelerdeki turistik mekanlara geziler düzenlerler. Turizmin insanlara ve ülkelere sağladığı faydaları şöyle sıralayabiliriz. Ülkelere döviz kazandırarak ekonomilerine katkıda bulunur, ülkelerin iç ve dış ticaretini hareketlendirir, bir çok insana iş imkânı sağlar, bazı sanayi kollarının gelişmesine yardımcı olur İnşaat gibi. Doğal güzelliklerimiz Doğal güzelliklerimiz bakımından kıyılarımız önde gelir. Akdeniz ve Ege denizi kıyılarımızda bulunan plajlar çok önemli turistik mekanlardır. Yaz mevsiminin uzun ve güneşli olması buralara gelen turist sayısını artırmaktadır. Akarsularımızın bazılarında yapılan su sporları rafting gibi da turistlerin ilgisini çekmektedir. Aynı zamanda bazı akarsularımızdaki şelaleler önemli doğal güzelliklerimizdendir. Ürgüp ve Nevşehir çevresindeki peri bacaları, Denizli’deki Pamukkale travertenleri, Akdeniz Bölgesi’ndeki mağaralar, millî parklarımız ve kaplıcalar da fazla turist çeken doğal güzelliklerimiz arasındadır. Tarihî zenginliklerimiz Ülkemiz çok zengin bir tarihî mirasa sahiptir. Çünkü tarih boyunca Anadolu’da birçok devlet kurulmuş ve medeniyetler ortaya çıkmıştır. Bu yüzden ülkemiz tarihî eser bakımından Dünya’nın sayılı ülkelerinden birisi olmuştur. Ülkemizde eski medeniyetlerden kalma şehir kalıntıları, tapınaklar, tiyatrolar, saraylar, camiler, köprüler, kaleler, kervansaraylar ve hanlar vardır. Ayrıca ülkemizdeki bazı dağlık alanlarda kış turizmi ve yayla turizmi de yapılmaktadır. Sponsorlu Bağlantılar
sebzeler tahıllardan farklı olarak ne isteyen ürünlerdir